Sofra Akademi bu dosyanın tümünü "el yıkama"
konusuna ayırıyor. Bilimsel ve İslami ölçülere göre neden el yıkanmalı, nasıl
yakınmalı… Sofra kültüründe el nasıl yıkanır.
Sofra Akdemi'de,
yemekle ilgili 'etik' dini' ya da 'geleneksel' tüm veri alanlarını
inceliyoruz. En başından sonuna kadar; bu unsurların yemek-sofra birey
ilişikisini nasıl kurduğunu en ince detaylarına kadar inceliyoruz. Ayrı ayrı
dosyalar şeklinde incelenecek bu başlıklar içinde el yıkamaktan, az-çok yemeğe
kadar farklı konulara, kimi zaman da sofra adabı, sofra kurallarına kadar
nelerin, niçin ve neye göre yapılması gerektiğini irdeliyoruz. Önce temizlik deyip 'el yıkamaktan'
başlayalım…
EL YIKAMAK NASIL BEREKET GETİRİYOR?
Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak dinimizde
sünnettir. İslam yemeğin bir bereketi sayılan unsurlardan biri olarak da yemek
öncesi ve sonrasında el ve ağız yıkamayı göstermiştir. Peygamberimiz, yemek
önce ve sonrası el yıkanmanın gerekliliğini hadisi şeriflerle dile getirmiştir.
Selman (r.a)'den şöyle rivayet olunmuştur; dedi ki: Ben
Tevrat'ta, "Yemeğin bereketi, yemekten önce elleri ve ağzı
yıkamaktır." (sözünü) okumuştum. Bunu Peygamber (asv)'e anlattım. Bunun
üzerine (Hz. Peyamber): "Yemeğin bereketi yemekten önce elleri, yemekten
sonra da elleri ve ağzı yıkamaktır." buyurdu. (Tirmizî, Et'ime 39; Ahmed
b. Hanbel, I, 441.)
Diğer bir hadisi şerifte ise;
"Yemekten
önce elleri yıkamak fakirliği, yemekten sonra yıkamak da cinneti
önler" buyurmuştur.
Öte yandan Mülteka isimli eserde, "Yemeğin sünneti
yemekten önce elleri yıkamak, besmele çekmek, yemekten sonra Elhamdüllillah
demek ve elleri yıkamaktır" diye kaydedilmiştir.
Dinimizin yemek eylemi için 'bereket' ifadesini
vurguluyor olması aslında içi boş bir rastlantı değildir. Yemekte temizlik
gerçek anlamıyla 'çoğalma' ya da 'bereket' getirir. Türkçe tam karşılığını
veremesek de, şöyle özetleyebiliriz. Mikroplarla paylaşılan yemek, bünyeye
vereceği kalori ve faydayı en alt seviyede iletir. Durum böyle olduğunda
sağlık, besin ve bağışıklık mekanizmalarında kayıp gerçekleşir. İşte Hz.
Peygamber "Bereket" derken sanki bunlara işaret eder gibi yemek
öncesi ve sonrasında yıkanan el ve ağzın alınan besinin bünyeye en üst noktada
fayda vereceğini söyler gibidir. Hadis'i Şerfii bir daha okuyacak olursak,
"Yemeğin bereketi, yemekten önce elleri ve ağzı yıkamaktır."
Sözleriyle bu ne biçimde görülür.
FAKİRLİK VE CİNNETİ NASIL ÖNLER
Peki diğer Hadis Şerif ne diyordu; "Yemekten önce elleri yıkamak fakirliği,
yemekten sonra yıkamak da cinneti önler."
Yemekten önce el temizliği nasıl olur
da fakirliği, yemekten sonra yıkanan el de nasıl ve neden cinneti önlüyor.
Günlük yaşantımızda ellerimiz, çevre ile her türlü bağlantıyı sağlayan, bu
nedenle de en fazla bakteri barındıran organımızdır. Çevre ile sürekli temas
halinde olan ellerimiz yoluyla taşınan bakteriler basit bir soğuk
algınlığından, SARS, hepatit A, Avian Influenza gibi öldürücü bir çok
hastalığın gelişimine neden olabilmektedir.
Yetersiz el hijyeni, gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkelerde halen yaygın olarak görülen hastane enfeksiyonlarına
neden olan başlıca etmenler arasında yer almaktadır. Yüksek morbidite,
mortalite ve tedavi maliyetine neden olan bu enfeksiyonlardan korunmaya yönelik
tedbirlerin başında, yeterli el hijyeninin sağlanması gelir. Yeterli el hijyeni
aynı zamanda, besin kaynaklı hastalıkların azaltılmasında, okullarda sıklıkla
görülen gastroenteritler, dışkı ile bulaşan hastalıklar, parazit ve mantarların
gelişiminin önlenmesinde de basit ancak en etkili koruma yöntemidir.
Sonuç olarak özellikle yemekten önce el yıkamamak,
taşıdığımız tüm mikropları, riskleri direkt olarak almak demektir. Günümüzde
virüs yazılım programı kullanılmayan bilgisayarların halini düşündüğümüzde bile
durumun vehametini çok kolay biçimde anlayabiliyorken, insanı virüsten koruyan
el temizliğinin, en fazla yoğunlaştığımız yemek eylemi sırasında önemsenmemesi
çok daha feci sonuçlar getirecektir.
Peki hadisi şerifte belirtilen ikinci madde… Yani… "…yemekten sonra yıkamak da
cinneti önler" cümlesini nasıl anlamalı…
Düşünen insan için burada çarpıcı ve muazzam bir bilgi
yumağı var. Konuyu irdelemeden okuyan arkadaşlar hiç şüphesiz bu satırları
önemsemeyip alay edebilir. Ancak bugün bilim insanlarının bile akıllarına
getiremedikleri Bin 400 sene önce Peygamber hadis olarak vermiş.
Ebû Hureyre (r.a)'den rivayet olunduğuna göre;
Rasûlullah (s.a) şöyle buyurmuştur:
"Elinde yemek artığı ve kokusu varken onu yıkamadan
uyuyup da (uykusu esnasında) kendisine zararlı bir böcek ilişen kimse, (başına
gelenden dolayı) kendisinden başka kimseyi suçlamasın."
Demek ki, yemekten önce el yıkamak yetmiyor. Gün boyu
elimizde topladığımız mikropları güzelce yıkayarak yemeğe oturduk. Yemeği
yedik. Ekmeği, belki, tavuğu, belki bir tatlıyı elledik. Sonra da gelişigüzel
elimizi, sildik ve yıkamadık. Ne olur?
Tatlıya karınca, sivrisinek, tuzluya hamam böceği ve daha
olan olmayan bir dolu haşerat… Bu sadece bir sebebi…
Yemek bulaşıklarından hoşlanan bazı haşereler, yemek
yeyip ellerini yıkamadan uyuyan bir kimsenin uykuda bulunmasını fırsat bilerek
üzerine çullanırlar ve elinde bulunan yemek bulaşıklarını yemek isterler. Bu
sırada onun vücudunu da ısırarak kendisini zehirleyebilirler.
Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerif; özellikle uykuya
varacak kişilerin yemekten sonra ellerindeki yemek artıklarını yıkamalarının
diğer yemeklerden sonra el yıkamaya nisbetle daha da büyük bir önem
kazandığına dikkati çekmektedir.
Bİr araştırmaya göre, uzun tırnakla yemek yiyenlerle kısa
tırnakla yemek yiyenler arasında, yemekten sonra yapılan kültürlerde bakteri
nispetleri karşılaştırılmış, uzun tırnaklılarda mikropların dört kat daha fazla
olduğu tespit edilmiştir.
Yine başka bir araştırmada yemekten önce ellerini
yıkayanlarla yıkamayanlardan bakteri örnekleri alınmış ve yemekten önce el
yıkayanların (% 8,7) yıkamayanlara (% 35,7) göre ellerinde daha az mikrop
tespit edilmiştir. (Sızıntı Dergisi: Sayı 241)
UNICEF'in açıkladığırakamlara göre ise ishal vakalarının
yüzde 50'si, solunum yolu enfeksiyonlarının ise yüzde 25'i bu nedenle
bulaşmaktadır.
Yeniden konuya dönelim. Yıkanmamış el ve cinnet ilişkisi…
Cinnet bir tür psikolojik rahatsızlıktır. Çoğu zaman
spesifik sağlık sorunlarına bağlı, depresyon benzeri ruh halinden kaynaklanır.
Bazı sağlık sorunları ki migren, şiddetli baş, diş ağrısı insana 'cinnet'
geçirtebilir. Ki bu hastalıklardan en önemlisi de alerjik durumlardır. Deri
üstü-deri altı alerjiler insana dünyasını zindan edebililer. Vertal Döküntüler,
ya da Ürtiker olarak bilinen her türlü alerjinin kaynağında tetikleyiciler
bulunur. Ki yemek artıkları, bazı besinler de bu alerjileri tetikler. Yağlı,
tam olarak yıkanmamış vücut (ki el bunların en önemlisi ve geçirgeni) alerjiyi
tetikleme, uyandırma konusunda ciddi bir etki taşır.
ELLER NE ZAMAN YIKANMALI
Ellerimiz gün boyunca kirlenir. Bazı bakteriler,
özellikle Staphylococcus ve Micrococcus türleri, gözenek, çizik, çatlak, kir ve
kıllara sıkıca yapışmış vaziyette bulunurlar ve yağ ve ter salgıları özellikle
toz ve kirle karışarak bakterilerin gelişmesi için uygun bir ortam
oluştururlar. Bu nedenle, gün içerisinde sık sık ellerimizi yıkamalıyız.
Eller;
- Yemek hazırlamadan önce,
- Yemek yemeden önce ve yemek yedikten sonra,
- Hastaya temas etmeden önce ve hastaya temas ettikten sonra,
- Tuvaleti kullandıktan sonra,
- Çocukların altını değiştirdikten sonra,
- Sigara içtikten sonra,
- Steril eldiven kullanmadan önce ve eldiven kullandıktan sonra,
- Pişmemiş gıdalara (özellikle kırmızı et, tavuk, balık, yumurta) temas ettikten sonra,
- Üst solunum yolu sekresyonları ile temas ettikten sonra (hapşırma, öksürme vb.),
- Bozulmuş gıda ve çöplere dokunduktan sonra,
- Saçlar tarandıktan veya ellendikten sonra,
- Toplumda ortak kullanılan araçların kullanımından sonra (toplu taşım araçları, para alış verişi, telefon vb)
- Kedi, köpek ve diğer tüm hayvanları elledikten sonra mutlaka doğru yöntemle yıkanmalıdır.
ELLERİMİZİ NASIL YIKAMALIYIZ?
El hijyeninde amaç; kimyasal ve fiziksel zararlıların ve
enfeksiyonlara yol açan mikroorganizmaların uzaklaştırılmasını sağlamaktır.
Eller sadece su ile yıkandığında, mekanik etki ile görünür kir
uzaklaştırılmakta ancak tam bir hijyen sağlanamamaktadır. Bu nedenle, el
temizliğinde su ile birlikte sabun kullanılması gerekmektedir. Normal katı el
sabunları ve sıvı sabunlar, meydana getirdikleri etkiler bakımından farklı
olmamakla birlikte, katı sabunlar bulunduruldukları ortamlardan ve kullanan
kişilerin kullanımdan sonra genellikle sabunları temizlemeden yerine
koymalarından dolayı, kirlilik kaynağı olabilmektedir. Bu nedenle, özellikle
toplu yaşanan yerlerde el temizliğinde sıvı sabunların kullanımı tercih
edilmelidir.
Etkin bir el hijyeni, her seferinde doğru yıkama
tekniğinin uygulanması ile sağlanabilir. Sadece 30 saniyede uygulanabilecek
doğru el yıkama tekniği ile, bulaşıcı ve salgın pek çok hastalığa karşı önlem
alınabilir, kişisel ve toplum sağlığının korunmasına önemli bir katkı
sağlanabilir. Gün içerisinde ellerinizi aşağıda belirtilen yöntemle sık sık
yıkayınız.
1.Ellerinizi ılık veya dayanabileceğiniz kadar sıcak su
ile ıslatın ve sabunu ellerimizin bütün yüzeylerine dağıtarak iyice köpürtün.
2.Ellerinizin her yerini (bilekler, avuç içleri,
parmaklar, parmak araları, el sırtı ve tırnak içleri) en az 30 saniye
kuvvetlice ovalayın.
3.Ellerinizi sabun ile ovaladıktan sonra iyice durulayın.
4.Özellikle halka açık yerlerde tek kullanımlık havlu
kağıt ile ellerinizi kurulayın.
5.Ellerinizi kurutmak için kullandığınız kağıt havluyu
musluğu kapatmak için kullanın ve çöp kutusuna atın.