16 Nisan 2016 Cumartesi

Ellerinizi yıkayın çünkü...

Sofra Akademi bu dosyanın tümünü "el yıkama" konusuna ayırıyor. Bilimsel ve İslami ölçülere göre neden el yıkanmalı, nasıl yakınmalı… Sofra kültüründe el nasıl yıkanır.
Sofra Akdemi'de,  yemekle ilgili 'etik' dini' ya da 'geleneksel' tüm veri alanlarını inceliyoruz. En başından sonuna kadar; bu unsurların yemek-sofra birey ilişikisini nasıl kurduğunu en ince detaylarına kadar inceliyoruz. Ayrı ayrı dosyalar şeklinde incelenecek bu başlıklar içinde el yıkamaktan, az-çok yemeğe kadar farklı konulara, kimi zaman da sofra adabı, sofra kurallarına kadar nelerin, niçin ve neye göre yapılması gerektiğini irdeliyoruz.  Önce temizlik deyip 'el yıkamaktan' başlayalım…


EL YIKAMAK NASIL BEREKET GETİRİYOR?

Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak dinimizde sünnettir. İslam yemeğin bir bereketi sayılan unsurlardan biri olarak da yemek öncesi ve sonrasında el ve ağız yıkamayı göstermiştir. Peygamberimiz, yemek önce ve sonrası el yıkanmanın gerekliliğini hadisi şeriflerle dile getirmiştir.
Selman (r.a)'den şöyle rivayet olunmuştur; dedi ki: Ben Tevrat'ta, "Yemeğin bereketi, yemekten önce elleri ve ağzı yıkamaktır." (sözünü) okumuştum. Bunu Peygamber (asv)'e anlattım. Bunun üzerine (Hz. Peyamber): "Yemeğin bereketi yemekten önce elleri, yemekten sonra da elleri ve ağzı yıkamaktır." buyurdu. (Tirmizî, Et'ime 39; Ahmed b. Hanbel, I, 441.)
Diğer bir hadisi şerifte ise;
 "Yemekten önce elleri yıkamak fakirliği, yemekten sonra yıkamak da cinneti önler"  buyurmuştur.
Öte yandan Mülteka isimli eserde, "Yemeğin sünneti yemekten önce elleri yıkamak, besmele çekmek, yemekten sonra Elhamdüllillah demek ve elleri yıkamaktır" diye kaydedilmiştir.
Dinimizin yemek eylemi için 'bereket' ifadesini vurguluyor olması aslında içi boş bir rastlantı değildir. Yemekte temizlik gerçek anlamıyla 'çoğalma' ya da 'bereket' getirir. Türkçe tam karşılığını veremesek de, şöyle özetleyebiliriz. Mikroplarla paylaşılan yemek, bünyeye vereceği kalori ve faydayı en alt seviyede iletir. Durum böyle olduğunda sağlık, besin ve bağışıklık mekanizmalarında kayıp gerçekleşir. İşte Hz. Peygamber "Bereket" derken sanki bunlara işaret eder gibi yemek öncesi ve sonrasında yıkanan el ve ağzın alınan besinin bünyeye en üst noktada fayda vereceğini söyler gibidir. Hadis'i Şerfii bir daha okuyacak olursak, "Yemeğin bereketi, yemekten önce elleri ve ağzı yıkamaktır." Sözleriyle bu ne biçimde görülür.


FAKİRLİK VE CİNNETİ NASIL ÖNLER

Peki diğer Hadis Şerif ne diyordu;  "Yemekten önce elleri yıkamak fakirliği, yemekten sonra yıkamak da cinneti önler." 
Yemekten önce el temizliği nasıl olur da fakirliği, yemekten sonra yıkanan el de nasıl ve neden cinneti önlüyor. Günlük yaşantımızda ellerimiz, çevre ile her türlü bağlantıyı sağlayan, bu nedenle de en fazla bakteri barındıran organımızdır. Çevre ile sürekli temas halinde olan ellerimiz yoluyla taşınan bakteriler basit bir soğuk algınlığından, SARS, hepatit A, Avian Influenza gibi öldürücü bir çok hastalığın gelişimine neden olabilmektedir. 
Yetersiz el hijyeni, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde halen yaygın olarak görülen hastane enfeksiyonlarına neden olan başlıca etmenler arasında yer almaktadır. Yüksek morbidite, mortalite ve tedavi maliyetine neden olan bu enfeksiyonlardan korunmaya yönelik tedbirlerin başında, yeterli el hijyeninin sağlanması gelir. Yeterli el hijyeni aynı zamanda, besin kaynaklı hastalıkların azaltılmasında, okullarda sıklıkla görülen gastroenteritler, dışkı ile bulaşan hastalıklar, parazit ve mantarların gelişiminin önlenmesinde de basit ancak en etkili koruma yöntemidir.
Sonuç olarak özellikle yemekten önce el yıkamamak, taşıdığımız tüm mikropları, riskleri direkt olarak almak demektir. Günümüzde virüs yazılım programı kullanılmayan bilgisayarların halini düşündüğümüzde bile durumun vehametini çok kolay biçimde anlayabiliyorken, insanı virüsten koruyan el temizliğinin, en fazla yoğunlaştığımız yemek eylemi sırasında önemsenmemesi çok daha feci sonuçlar getirecektir.
Peki hadisi şerifte belirtilen ikinci madde…  Yani… "…yemekten sonra yıkamak da cinneti önler" cümlesini nasıl anlamalı…
Düşünen insan için burada çarpıcı ve muazzam bir bilgi yumağı var. Konuyu irdelemeden okuyan arkadaşlar hiç şüphesiz bu satırları önemsemeyip alay edebilir. Ancak bugün bilim insanlarının bile akıllarına getiremedikleri Bin 400 sene önce Peygamber hadis olarak vermiş.
Ebû Hureyre (r.a)'den rivayet olunduğuna göre; Rasûlul­lah (s.a) şöyle buyurmuştur:
"Elinde yemek artığı ve kokusu varken onu yıkamadan uyuyup da (uykusu esnasında) kendisine zararlı bir böcek ilişen kimse, (başı­na gelenden dolayı) kendisinden başka kimseyi suçlamasın."
Demek ki, yemekten önce el yıkamak yetmiyor. Gün boyu elimizde topladığımız mikropları güzelce yıkayarak yemeğe oturduk. Yemeği yedik. Ekmeği, belki, tavuğu, belki bir tatlıyı elledik. Sonra da gelişigüzel elimizi, sildik ve yıkamadık. Ne olur?
Tatlıya karınca, sivrisinek, tuzluya hamam böceği ve daha olan olmayan bir dolu haşerat… Bu sadece bir sebebi…
Yemek bulaşıklarından hoşlanan bazı haşereler, yemek yeyip ellerini yıkamadan uyuyan bir kimsenin uykuda bulunmasını fırsat bilerek üzerine çul­lanırlar ve elinde bulunan yemek bulaşıklarını yemek isterler. Bu sırada onun vücudunu da ısırarak kendisini zehirleyebilirler.
Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerif; özellikle uykuya varacak kişi­lerin yemekten sonra ellerindeki yemek artıklarını yıkamalarının diğer ye­meklerden sonra el yıkamaya nisbetle daha da büyük bir önem kazandığına dikkati çekmektedir.
Bİr araştırmaya göre, uzun tırnakla yemek yiyenlerle kısa tırnakla yemek yiyenler arasında, yemekten sonra yapılan kültürlerde bakteri nispetleri karşılaştırılmış, uzun tırnaklılarda mikropların dört kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir. 
Yine başka bir araştırmada yemekten önce ellerini yıkayanlarla yıkamayanlardan bakteri örnekleri alınmış ve yemekten önce el yıkayanların (% 8,7) yıkamayanlara (% 35,7) göre ellerinde daha az mikrop tespit edilmiştir. (Sızıntı Dergisi: Sayı 241)
UNICEF'in açıkladığırakamlara göre ise ishal vakalarının yüzde 50'si, solunum yolu enfeksiyonlarının ise yüzde 25'i bu nedenle bulaşmaktadır.
Yeniden konuya dönelim. Yıkanmamış el ve cinnet ilişkisi…
Olay şudur:
Cinnet bir tür psikolojik rahatsızlıktır. Çoğu zaman spesifik sağlık sorunlarına bağlı, depresyon benzeri ruh halinden kaynaklanır. Bazı sağlık sorunları ki migren, şiddetli baş, diş ağrısı insana 'cinnet' geçirtebilir. Ki bu hastalıklardan en önemlisi de alerjik durumlardır. Deri üstü-deri altı alerjiler insana dünyasını zindan edebililer. Vertal Döküntüler, ya da Ürtiker olarak bilinen her türlü alerjinin kaynağında tetikleyiciler bulunur. Ki yemek artıkları, bazı besinler de bu alerjileri tetikler. Yağlı, tam olarak yıkanmamış vücut (ki el bunların en önemlisi ve geçirgeni) alerjiyi tetikleme, uyandırma konusunda ciddi bir etki taşır.


ELLER NE ZAMAN YIKANMALI

Ellerimiz gün boyunca kirlenir. Bazı bakteriler, özellikle Staphylococcus ve Micrococcus türleri, gözenek, çizik, çatlak, kir ve kıllara sıkıca yapışmış vaziyette bulunurlar ve yağ ve ter salgıları özellikle toz ve kirle karışarak bakterilerin gelişmesi için uygun bir ortam oluştururlar. Bu nedenle, gün içerisinde sık sık ellerimizi yıkamalıyız.
Eller;
  1. Yemek hazırlamadan önce,
  2. Yemek yemeden önce ve yemek yedikten sonra,
  3. Hastaya temas etmeden önce ve hastaya temas ettikten sonra,
  4. Tuvaleti kullandıktan sonra,
  5. Çocukların altını değiştirdikten sonra,
  6. Sigara içtikten sonra,
  7. Steril eldiven kullanmadan önce ve eldiven kullandıktan sonra,
  8. Pişmemiş gıdalara (özellikle kırmızı et, tavuk, balık, yumurta) temas ettikten sonra,
  9. Üst solunum yolu sekresyonları ile temas ettikten sonra (hapşırma, öksürme vb.),
  10. Bozulmuş gıda ve çöplere dokunduktan sonra,
  11. Saçlar tarandıktan veya ellendikten sonra,
  12. Toplumda ortak kullanılan araçların kullanımından sonra (toplu taşım araçları, para alış verişi, telefon vb)
  13. Kedi, köpek ve diğer tüm hayvanları elledikten sonra mutlaka doğru yöntemle yıkanmalıdır.

ELLERİMİZİ NASIL YIKAMALIYIZ?

El hijyeninde amaç; kimyasal ve fiziksel zararlıların ve enfeksiyonlara yol açan mikroorganizmaların uzaklaştırılmasını sağlamaktır. Eller sadece su ile yıkandığında, mekanik etki ile görünür kir uzaklaştırılmakta ancak tam bir hijyen sağlanamamaktadır. Bu nedenle, el temizliğinde su ile birlikte sabun kullanılması gerekmektedir. Normal katı el sabunları ve sıvı sabunlar, meydana getirdikleri etkiler bakımından farklı olmamakla birlikte, katı sabunlar bulunduruldukları ortamlardan ve kullanan kişilerin kullanımdan sonra genellikle sabunları temizlemeden yerine koymalarından dolayı, kirlilik kaynağı olabilmektedir. Bu nedenle, özellikle toplu yaşanan yerlerde el temizliğinde sıvı sabunların kullanımı tercih edilmelidir.
Etkin bir el hijyeni, her seferinde doğru yıkama tekniğinin uygulanması ile sağlanabilir. Sadece 30 saniyede uygulanabilecek doğru el yıkama tekniği ile, bulaşıcı ve salgın pek çok hastalığa karşı önlem alınabilir, kişisel ve toplum sağlığının korunmasına önemli bir katkı sağlanabilir. Gün içerisinde ellerinizi aşağıda belirtilen yöntemle sık sık yıkayınız.
1.Ellerinizi ılık veya dayanabileceğiniz kadar sıcak su ile ıslatın ve sabunu ellerimizin bütün yüzeylerine dağıtarak  iyice köpürtün.
2.Ellerinizin her yerini (bilekler, avuç içleri, parmaklar, parmak araları, el sırtı ve tırnak içleri) en az 30 saniye kuvvetlice ovalayın.
3.Ellerinizi sabun ile ovaladıktan sonra iyice durulayın.
4.Özellikle halka açık yerlerde tek kullanımlık havlu kağıt ile ellerinizi kurulayın.
5.Ellerinizi kurutmak için kullandığınız kağıt havluyu musluğu kapatmak için kullanın ve çöp kutusuna atın.




Önceki tarif Next Post
Sonraki tarif Previous Post